12 Şubat 2009 Perşembe

SELANİK - YUNANİSTAN

Ege insanının aşkını, hüznünü ve sevincini yansıtan rembetiko (Anadolu'dan Yunanistan'a göç eden Rumların orada oluşturdukları müzik türü) notalarını tüm duyularınızla hissetmek, uzonun az anasonlu ve hafif tadıyla buzuki tellerine eşlik etmek… Gece hayatını doya doya yaşamak ve aynı cadde üzerinde eski bir meyhaneden çıkıp rembetikoyla canlanmış bir bara girebileceğiniz tek şehir burası. Selanik. Yunanistan’ın ikinci büyük şehri olan şehir, büyük caddeleri, meydanları ve gösterişli vitrinleriyle kıpır kıpır ve capcanlı. Geçmişin modernizmle dostça yaşadığı kaldırımlarında sıralanan kafeleri, Makedonya spesiyallerinin menüleri doldurduğu, tavernaları, meyhaneleri ve lüks barlarıyla Selanik mutlaka görülmesi gereken şehirler listesinde.

Görün
Selanik’in sembolü olarak bilinen Beyaz Kule, yani Lefkos Pyrghos, 15. yüzyılda inşa edilmiş ve isyan eden yeniçerilerin hapishanesi olarak kullanılmış. Kulenin içinde tarih ve sanat müzeleri yer aldığı gibi yakınlarında da dünyanın en önemli müzelerinden sayılan Arkeoloji Müzesi bulunuyor. Kentin üst kesimlerinde yer alan, etrafı halen ayakta olan surlarla çevrili Epimenidou ya da Kastra isimli eski Türk mahallelerini mutlaka görmelisiniz. Dar sokakları, kapıları ardına kadar açık olan eski ve küçük evleriyle, bu mahallenin samimi havası oldukça tanıdık geliyor.

Gittiğinizde kendinizi İzmir’de gibi hissedeceğiniz bu rahat şehrin en sevilen iki meydanı Platia Elefterias ve Platia Aristotelous, deniz kıyısında yer alıyor. Alanların çevresinde bulunan kafe ve restoranlar özellikle akşam saatlerinde canlı bir hareketlilik yaşıyor. Şehirde kahve molası verebileceğiniz irili ufaklı pek çok mekân, neredeyse tüm sokak aralarına serpiştirilmiş. Eğer alışveriş yapacaksanız, önlerinde ağaçların sıralandığı peş peşe gelen mağaza binalarının bazılarının neoklasik, bazılarının modern olduğunu ve bu karışımın yarattığı ahengi göreceksiniz. Nüfusun büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyor, sebebi de iki önemli üniversitenin Selanik’te konumlanıyor olması.

Gece hayatı ve müzik Selanik’i en iyi tanımlayan iki kelime denilebilir. Barlarda gece 23.00 gibi başlayan eğlence sabahın ilk saatlerine kadar sürüyor ve istisnasız her bar kaliteli müzik yapıyor. Rembetiko dinlemek için doğru bir adres arıyorsanız, yerlilerin, üniversite öğrencilerinin zorla sığdığı binada her an sürpriz bir doğaçlama partiyle karşılaşılabileceğiniz bir yer var: Et Pazarı. Ayrıca Magic Park’a gidip su parkını, hayvanat bahçesini ve lunaparkı görmelisiniz. Selanik’e gitmişken bir buçuk saatlik yola katlanıp Halkidiki Yarımadaları’nı ziyaret etmelisiniz. Selanik’in hemen güneyindeki yarımadalar, harika kumsalları, otantik mimarisi, sevimli köyleriyle hafta sonları Selanikliler tarafından da tercih ediliyor. Bölgenin merkezi olan Poligiros yazın çok fazla rağbet gördüğü için gitmeden önce bölgedeki otellere mutlaka rezervasyon yaptırın.


Yapın
Şehrin her yanına dağılan kafelerde ya da buzuki salonlarında mutlaka rembetiko dinleyin, uzoyu mutlaka deneyin. Yunan fırınlarının taze hamur işleri ve börekleri, Atina’nın resmi içeceği olarak kabul edilen buzlu kahve frappe’ler mutlaka denenmeliler listesinde. Selanik’teyseniz oranın mevsimsel yiyeceği olan Grek salatası, yani Horiatiki’den yemelisiniz. Sadece yaz aylarında olgun kırmızı domates, yeşil biber, salatalık, özel yağ ve Selanik’in özel peyniri olan ‘feta’ kullanılarak yapılan salata da şehrin en önemli yiyeceklerinden. Eğer kış ayında gidecekseniz Lachano-Carota salatası denilen lahanalı ve havuçlu salatanın tadına bakmalısınız. Misithra, Kasseri, Kefalotyri,Graviera gibi koyun, keçi ya da inek sütünden yapılan çeşitli peynirler Selanik ve yemek kelimelerinin ilk çağrıştırdıklarından.
Karnınızı iyice doyurduktan sonra Olimpos Dağı manzarası eşliğinde gün batımını izleyip günü uğurlayın. Eski tavernaları mutlaka görün. Eylül aylarında gidiyorsanız Selanik Uluslararası Ticaret Fuarı, trend takipçisiyseniz uğramanız gereken adreslerden. Fuarın hemen ardından Yunan Müzik Festivali başlıyor. Son yıllarda festivalde, dünyaca ünlü DJ’ler, sanatçılar ve gruplar da sahne alıyor. Balkan sineması sevenler için de Selanik film Festivali (Thessaloniki International Film Festival) her yıl ekim ya da kasım ayında oluyor. Bu yıl festival 14 - 23 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek. 1993 yılından beri gerçekleşen bu festivalde Francis Ford Coppola, Faye Dunaway, Catherine Deneuve ve Irene Papas gibi birçok ünlünün yolu Selanik’ten geçmiş.

ATATÜRK’ÜN EVİ
Aya Dimitriya Mahallesi, Apostolu Povu Caddesi, 75 numarada konumlanan ev mutlaka görülmesi gereken bir müzeye dönüştürülmüş. Tuğla döşemeli bir holden geçtikten sonra mutfak, kiler ve iki odanın bulunduğu zemin kat bulunuyor. Yine bu kattaki yatak odasında bir büyük karyola ve önünde bir pirinç mangal, yıllar öncesinde olduğu gibi duruyor. İkinci katta ise Atatürk’ün doğduğu oda, yatak odası ve bir de teras yer alıyor.


Ulaşım
Selanik’e her akşam 21.00’de Sirkeci’den hareket eden tren kalkıyor. Bilet fiyatı ise 87.80 YTL. Eğer otobüsle gitmek isterseniz perşembe günleri hariç her gün saat 11.00’de Varan firmasının otobüsleri hareket ediyor. Selanik’e ulaşmak 13 saatinizi alıyor ve bilet fiyatları da 65 YTL. Uçakla gitmenin daha kolay olacağını düşünüyor olabilirsiniz ama Selanik’e direkt uçak bulmak çok zor. Uçak konusunda ısrarlıysanız Atina’ya uçup oradan 6 saatlik bir tren yolculuğuyla Selanik’e ulaşabilirsiniz. Yunanistan vizesi, sanılanın aksine oldukça kolay alınıyor. En fazla üç gün süren işlemler sonrasında rahatça edinebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder